3 Nisan 2012 Salı


Temiz Bir Çevre İçin Yapılabilecekler
• Her yere çöp atıp çevreyi kirletenleri mutlaka uyarınız.
• Açığa atılan pillerin içindeki kimyasal maddeler toprağa ve suya karışarak
bizlere zehir olarak geri döneceğinden, açığa pil atmayınız.



• Çöpü kaynağında azaltmalıyız, yoksa çöp dağlarında nefes alamaz hale
geliriz.
• Doğal bileşenli temizlik ürünleri kullanınız.



• Şarj olunabilir pilleri tercih ediniz.
• Herhangi bir ürünü alırken geri dönüşümlü olmasına dikkat ediniz.
• Kağıtsal atıkları tutumlu kullanıp, kullanılmış kağıtların geri kazanılmasını
sağlayınız.



• Evsel atıklarınızı ayrıştırarak poşetleyip, geri dönüşüme katkı yapınız.
• Ambalaj ürünlerini atmayıp, ambalajlarınızda tekrar kullanınız.
• Bir defa kullanılıp atılan poşetler yerine, sürekli kullanılabilen bez torba ve
fileleri tercih ediniz.
• Plastik atıklar doğada çok geç ve zor parçalandığından tekrar kullanılımını
sağlayınız.
• Plastik ve naylon atıkları yakmayınız.
• Alışverişlerinizde cam şişe ve kapları tercih ediniz.
• Bahçenizde kimyasal gübre yerine, organik atıklar (hayvan-bitki atıkları)
kullanınız.



• Tıbbi atıklarınızı mutlaka belediye görevlilerine teslim ediniz.
• Aşırı gürültü yapmayınız, yapanları uyarınız.
• Gidilebilecek yerlere yaya giderek, oto egzoz gazı atılımını önleyiniz.
• Gereksiz yere elektrik enerjisi kullanmayınız.




• Temiz su israfından kaçınınız.
• Atık sularınızı açığa akıtmayınız.





su kirliliği çevre ve insanlar üzerindeki etkiler
Su Kirliliğinin canlılar üzerinde Etkileri,Çözüm önerileri
Yeryüzündeki içme ve kullanma suyunun miktarı sınırlıdır Zamanla su kaynaklarının azalması, insan nüfusunun artması ve daha önemlisi, suların kirlenmesi yaşamı giderek zorlaştırmaktadır
Su kirliliğini oluşturan etmenlerin başında lağım sularıyla sanayi atık suları gelmektedir Bunun yanında petrol atıkları, nükleer atıklar, katı sanayi ve ev atıkları da önemli kirleticilerdir Bunlar deniz kenarındaki bitki ve alg gibi kaynakları yok etmektedir Kirlenme sonucu denizlerde hayvan soyu tükenmeye başlamıştır Örneğin; Marmara denizi, kirlilik nedeniyle balıkların yaşamasına uygun ortam olmaktan çıkmıştır Karadeniz’deki kirlenme nedeniyle hamsi ve diğer balık türleri giderek azalmaktadır İstakozların larva halindeyken temiz su bulamamaları nedeniyle nesilleri tükenmektedir Nehir ve göllerimizde kirlilik nedeniyle canlılar tükenmek üzeredir

Yeni yeni kurulmaya başlanan arıtma tesisleri, lağım ve sanayi atık sularını hem kimyasal hem de biyolojik olarak temizlemektedir Böylece hem sulama suyu gibi yeniden kullanılabilir su kazanılmakta hem de denizlerin kirlenmesi önlenmektedir Bu nedenle sanayileşme mutlaka iş yerleri planlanırken arıtma tesisleri ile birlikte düşünülmelidir



Su Kirliliğinin canlılar üzerinde Etkileri – Su kirliğinin sebepleri – Çözüm önerileri

Yer yüzündeki sular, güneşin sağladığı enerji ile sürekli bir döngü içinde bulunur İnsanlar, ihtiyaçları için, suyu bu döngüden alır ve kullandıktan sonra tekrar aynı döngüye iade ederler Bu süreç sırasında suya karışan maddeler, suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini değiştirerek “su kirliliği” olarak adlandırılan durum ortaya çıkar Su kirlenmesi, su kaynağının fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde olur



Yeryüzünü saran ve okyanuslarda, denizlerde, göllerde, akarsularda ve yer altı sularında bulunan sularla atmosferdeki su buharının tümüne hidrosfer (su küre) adı verilir Yeryüzündeki sular, güneş enerjisi etkisi ile sürekli bir dolaşım içinde bulunur Yeryüzünden buharlaşarak atmosfere çıkan sular yoğunlaşarak tekrar yeryüzüne dönerler Bu dolaşma “Hidrolojik devre” denir İnsanlar yaşamlarını sürdürebilmek ve ekonomik ihtiyaçlarım giderebilmek için suyu bu dolaşımdan alır, kullandıktan sonra yine aynı dolaşıma iade ederler Bu olaylar sırasında suya karışan maddeler suların fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak özelliklerinin değişmelerine neden olurlar Su kirliliği olarak adlandırılan bu özellik değişimleri, aynı zamanda sularda yaşayan çeşitli canlı varlıkları da etkiler Böylece su kirlenmesi suya bağlı eko sistemlerin etkilenmesine, dengelerin bozulmasına ve giderek doğadaki tüm suların sahip oldukları kendi kendini temizleme kapasitesinin azalmasına veya yok olmasına yol açabilir


Kaynak: http://www.forumacil.com/soru-lar-ile-cevap-lar/260327-su-kirliligi-cevre-ve-insanlar-uzerindeki-etkiler.html#ixzz1r3FdTSVM


ÇEVRE KİRLİLİĞİNE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER

Genel anlamda çevre kirliliğine karşı alınabilecek önlemler ;

1)Hukuksal önlemler

2) Teknolojik önlemler

- arıtma tesisleri

-biyolojik savaşım

-emisyon azaltma

3) Ekolojik önlemler

-alternatif enerji kaynakları

-ekolojik planlama

-eğitim ***8230;



Neler yapabiliriz ?

Pek çok ülke, çevreye son derece zararlı olmasına karşın, özellikle kömür gibi fosil yakıtları kullanmaktadır.Kyoto protokolü sera gazı emisyonlarını azaltmaları için OECD ülkelerine çağrıda bulunmaktadır. Kyoto'da 2008-12 yılları arasında toplam sera gazı emisyonlarının 1990 yılı seviyesinin %5.4 altına çekilmesi hedeflenmiştir. ürünleri seçin.WF, dünya çapında yürüttüğü Powerswitch! kampanyasıyla, hükümetler ve iş dünyasını WF, dünya çapında yürüttüğü Powerswitch! kampanyasıyla, hükümetler ve iş dünyasını yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı konusunda sorumluluk almaya davet ediyor. Kampanya kapsamında, kömür, petrol, doğal gaz gibi fosil yakıtlar ve nükleer enerji yerine su, jeotermal, biyokütle ve güneş enerjisinin kullanılması teşvik ediliyor.

Ulusal enerji stratejileri en az 30 yıllık bir süreyi öngörür şekilde hazırlanmalıdır. Diğer enerji kaynaklarının geliştirilmesine ve güvenli kullanımına yönelik politikalar belirlenilmelidir. Ulusal enerji politikasının oluşumuna sivil toplum kuruluşlarının ve yerel halkın katılması sağlanmalıdır.

Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmak koşuluyla, yerel ölçekte rüzgar ve güneş gibi alternatif enerji kaynaklarından yararlanılmalıdır.

Tarım, amonyak ve ****n gibi değişik emisyonların atmosfere karışmasına neden olmaktadır. Avrupa amonyak emisyonunun %90'ı çiftlik hayvanları ve kimyasal gübrelerden kaynaklanmaktadır. Kimyasal gübre kullanımı, bir sera gazı olan azotdioksit emisyonunu da artırır. Azot ve fosfor içeren gübrelerin kullanımı azaltılmalıdır.



Biz neler yapabiliriz?


Enerji dostu ampuller kullanılmalı.
Televizyonlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
Doğru ışıklandırma kullanılmalı.
Klima yerine vantilatör kullanılmalı.
Evler ısı kaybına karşı yalıtılmalı.
Eşyalar, radyatörleri kapatmayacak şekilde yerleştirilmeli.

Su kaynaklarının kıtlığı da bir başka önemli sorun. Ancak, alınabilecek önlemler de yok değil.


Diş fırçalama, bulaşık yıkama, traş esnasında musluk açık bırakılmamalı.
Daha az su tüketen yeni teknoloji klozetler kullanılmalı.
Klozetlere asılan temizleme maddeleri kullanılmamalı.
Çamaşır suyu tüketimi en aza indirilmeli.
Akan tesisatlar onarılmalı.
Hortumla sulama ve yıkama yapılmamalı.
Suyu, kireç ve bakterilerden arındıran filtreler kullanılmalı.



Çevre örgütleri, tüketicileri ulaşım sektörü konusunda da uyarıyor.


Bu sektör, yenilenemeyen enerji kaynaklarının baş tüketicisi ve sektörde kullanılan gazların emisyonları, hava kirliliğine, iklim değişikliklerine neden oluyor.
Toplu taşıma araçları tercih edilmeli.
Kısa mesafelere arabayla gitmek yerine, yürümeli.
Kurşunsuz benzin tüketen araçlar tercih edilmeli.
Aracın taşıma kapasitesi aşılmamalı.
Uzun duraklamalarda aracın kontağı kapatılmalı.

Çevre örgütleri, tüketicilere geri dönüşümü bir yaşam tarzı olarak benimsemelerini, alışveriş sırasında aşırı tüketimden kaçmalarını öğütlüyor.


Tüketicilerin özenli davranması gereken en önemli konuların başındaysa ambalaj tüketimi geliyor. Zira plastik ambalajların doğada kaybolma süresi bin yılı buluyor.
Tüketiciler, uzun ömürlü ürünlere yönelmeli.
Geri dönüştürülemeyen ambalajlarda satılan ürünler alınmamalı.
Başta PVC olmak üzere, plastik ambalajlardan kaçınmalı.
Şişe ve kavanoz gibi cam ürünler tercih edilmeli.
Plastik poşet ve yiyecek kapları gibi ürünler yeniden kullanılmalı.
Alışverişlerde plastik poşet kullanılmamalı.
Cam malzemeler, organik çöplerle birlikte atılmamalı.



Gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen bilgisayarların yarattığı kirlilik de azımsanacak gibi değil.


Elektrik tüketimi daha düşük modeller alınmalı.
Yazıcıdan kağıt çıktısı alınması asgariye indirilmeli.
Bilgisayarlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
Kullanılmayan bilgisayarlar atılmamalı.

Arkadaşlar gerçekden biraz duyarlı olalım..
Elimizden geleni yapalım çevremiz için..


Çevre Kirliliği Nedir?
Çevre kirliliği veya kirlenmesi şu şekilde tanımlanmaktadır: Bütün canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen, cansız çevre öğeleri üzerinde yapısal zararlar meydana getiren ve niteliklerini bozan yabancı maddelerin; hava, su ve toprağa yoğun bir şekilde karışması olayıdır. Veya "Çevre kirliliği, ekosistemlerde doğal dengeyi bozan ve insanlardan kaynaklanan ekolojik zararlardır."
Çevre Kirliliğinin Nedenleri Çeşitli kaynaklardan çıkan katı, sıvı ve gaz halindeki kirletici maddelerin hava, su ve toprakta yüksek oranda birikmesi ile çevre kirliliği meydana gelmektedir.
Başlıca kirlilik çeşitleri ise şunlardır : Hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, gürültü kirliliği ve radyoaktif kirlilik.



Hava Kirliliği
Atmosferde toz, duman, gaz, koku ve saf olmayan su buharı şeklinde bulunabilecek kirleticilerin, insanlar ve diğer canlılar ile eşyaya zarar verebilecek miktarlara yükselmesi, "Hava Kirliliği" olarak nitelenmektedir. Havayı kirleten maddelerin sınır değerleri (havada zararlı olmayacak derecedeki en yüksek değerleri), her ülkenin ilgili kuruluşları tarafından yönetmeliklerle belirlenir. Kirletici maddelerin niteliğine göre, canlılara vereceği zarar şekil ve dereceleri de değişir. Hava kirliliğine karşı alınabilecek önlemler, kirlilik kaynağına göre (fabrika, termik santral, konutlar, taşıt araçları) çok çeşitlidir.

Bu önlemler başta eğitim alınmak üzere teknik, hukuksal önlemler olmak üzere başlıca 3 grupta toplanabilir.



Su Kirliliği
Su kirliliği, istenmeyen zararlı maddelerin, suyun niteliğini ölçülebilecek oranda bozmalarını sağlayacak miktar ve yoğunlukta suya karışma olayıdır. Konutlar, endüstri kuruluşları, termik santraller, gübreler, kimyasal mücadele ilaçları,tarımsal sanayi atık suları, nükleer santrallerden çıkan sıcak sular ve toprak erozyonu gibi süreçler ve maddeler su kirliliğini meydana getiren başlıca kaynaklardır. Bunların hepsi doğrudan doğruya veya dolaylı olarak canlı ve cansız varlıklara zarar vermektedir.

Suların kirlenmesine karşı alınabilecek önlemler iki grupta toplanabilir:
1-Su kullanımında tasarruf sağlayacak önlemler (ev idaresi, tarımsal sulama,sanayide su kullanımı vb.).
2-Suları temizleyen teknik önlemler. Birinci gruba giren önlemler, atık kirli su miktarını azaltmayı öngörmektedir. Teknik önlemler ise, suyun kirlenmesini ve kirlenmiş suların arıtılmasını sağlarlar.



Toprak Kirliliği
"Toprağın verim gücünü düşürecek, optimum toprak özelliklerini bozacak her türlü teknik ve ekolojik baskılar ve olaylar", toprak kirliliği veya toprak kirlenmesi olarak nitelenir. Toprak kirlenmesi, hava ve suları kirleten maddeler tarafından meydana getirilir. Örneğin, kükürt dioksit oranı yüksek olan bir atmosfer tabakasından geçen yağmur damlacıkları "asit yağışları" halinde toprağa gelir.

Toprak içine giren bu asitli sular ağaç köklerini, bitkisel ve hayvansal toprak canlılarını zarara uğratır. Toprağın reaksiyonunu etkileyerek besin maddesi dengesini bozar, taban sularını içilmez hale getirir. Aynı şekilde çöp yığınlarından toprağa sızan sular, kirli sulama suları, gübre çözeltileri, radyoaktif maddeler, uçucu küller, toprağı kirleten madde ve kaynaklardır. Toprak kirliliğini önlemek için çok çeşitli teknik, ekolojik ve hukuksal önlemler alınır.



Radyoaktif Kirlenme
Nükleer enerji santralleri, nükleer silâh üreten fabrikalar, radyoaktif madde artıkları radyoaktif kirlenme yaratan başlıca kaynaklardır. Radyoaktif maddeler yaymış oldukları elektronla hava, su, toprak ve bitkilere zarar verir. Radyoaktif maddeye sahip (radyasyonlu) hayvansal ürünler (et, balık, süt, vb.) ve bitkiler, bu zararlı maddeyi besin zinciri ile insanlara ve diğer canlılara taşır. Bunun sonucunda bağışıklık mekanizmasını felce uğratmak, organları zedelemek gibi tedavisi olanak dışı olan hastalıklar meydana getirirler.




Gürültü Kirliliği
"Gürültü Kirliliği" denince, "insanlarda sağlık bakımından geçici bir zaman için veya sürekli olarak zarar meydana getiren sesler" anlaşılır. Gürültü kirliliği yaratan başlıca kaynaklar şunlardır: ulaşım araçları, sanayi kuruluşları, sosyal donatım, eğlence araçları. Gürültü insanların sinir sistemlerinden, kan dolaşım sistemlerine ve kas gerilimleri ne kadar çok çeşitli zararlar meydana getirir. Gürültü zararlarına karşı teknik ve biyolojik önlemler alınabilir. Bunlar tamamen özel konular olduğundan ayrıntıya girilmeyecektir. Buraya kadar, çeşitli çevre kirliliği olayları özet olarak açıklanmaya çalışılmıştır.



ÇEVRE KİRLİLİĞİ


Çevre Nedir?
Çevre; insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır. Bir başka ifade ile çevre, bir organizmanın var olduğu ortam yada şartlardır ve yeryüzünde ilk canlı ile birlikte var olmuştur.


 Sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesi ancak sağlıklı bir çevre ile mümkündür. Bir ilişkiler sistemi olan çevrenin bozulması ve çevre sorunlarının ortaya çıkması, genellikle insan kaynaklı etkenlerin doğal dengeleri bozmasıyla başlamıştır. İnsan yaşamı çeşitli dengeler üzerine kurulmuştur. İnsanın çevresiyle oluşturduğu doğal dengeyi meydana getiren zincirin halkalarında meydana gelen kopmalar, zincirin tümünü etkileyip, bu dengenin bozulmasına sebep olmakta ve çevre sorunlarını oluşturmaktadır. İnsanların çevre açısından karşı karşıya kaldığı başlıca problemler şöyle özetlenebilir:
Hava, su ve topraklarımızın her geçen gün artan oranlarda kirlenmesi ve önemli bir kısmının kullanılamaz hale gelmesi,
Özellikle Büyükşehir ve sanayi bölgelerinin çevre kirliliği sebebiyle yaşanamaz hale gelmesi,
Ozon tabakasının delinmesi,
Yerkürenin giderek ısınması,
Kanser ve benzeri hastalıkların artması,